Yetişkinlik Dönemi Bağlanma Stilleri II



Brennan, Clarck ve Shaver’in Temel Bağlanma Boyutları
Yukarıda anlatılan Dörtlü Bağlanma Modelinden yola çıkan bazı araştırmacılar, yeni bağlanma teorileri ortaya koymuştur. Örneğin; Brennan, Clark ve Shaver (1998), “bağlanmaya ilişkin kaygı” ve “bağlanmaya ilişkin kaçınma” olarak tanımladıkları bağlanma boyutlarının, dörtlü kategoriden daha belirleyici olduğunu söylemişlerdir. Brennan ve arkadaşları (1998), yetişkin bağlanma davranışlarını başkalarıyla yakınlaşmaktan kaçınma ve yakın ilişkilerde yaşanan kaygı olmak üzere iki temel boyutta tanımlamışlardır.
Kaygı boyutu, yakın ilişkilerde hissedilen reddedilme ve terk edilme konusundaki aşırı duyarlılıktan kaynaklanan bağlanma kaygısıyla; kaçınma boyutu ise başkalarına yakın olmaktan ya da bağımlı olmaktan hissedilen rahatsızlıkla karakterizedir. Bu iki boyut arasında bireyin konumlanışı, yine Brennan ve arkadaşları (1998) tarafından geliştirilen Yakın İlişkilerde Yaşantılar Envanteri (YİYE) ile değerlendirilmektedir.
Söz konusu bağlanma boyutları modelinde; güvenli bağlanma stili düşük düzeyde kaçınma ve kaygı boyutunda tanımlanırken, bunun karşı kutbunda yer alan korkulu bağlanma ise yüksek düzeyde kaygı ve kaçınma boyutunda tanımlanmaktadır. Saplantılı bağlanma stili, düşük kaçınma ve yüksek kaygı ile tanımlanırken; kayıtsız bağlanmanın ise, yüksek kaçınma ve düşük kaygı birleşimi ile tanımlandığı görülmektedir (Brennan, Clark ve Shaver, 1998)
Şekil 2 Brennan, Clark ve Shaver’in Temel Bağlanma Boyutları
Kaynak: Brennan, K. A., Clark, C. L., & Shaver, P. R. (1998). Self-report measurement of adult romantic attachment: An integrative overview. In J. A. Simpson & W. S. Rholes (Eds.), Attachment theory and close relationships. New York: Guilford Press.
Güvenli bağlanmada birey süreç boyunca kendisini değerli hissetmek ile birlikte, diğer insanların da güvenilebilir ve bağlanılabilir olabileceği düşüncesine sahiptir. Bireyin kendini değerli hissetmesi karşı tarafın onayına bağlı değildir. Birey stresle ve negatif duygularla baş edebilme, yönetebilme işlevlerine sahiptir. Bu tip bireyler yüksek özgüvene sahip olup; kıskançlığın ve psikolojik iniş çıkışların minimum olduğu ilişkiler yaşarlar. Bu bağlanma türünü inceleyen araştırmalar, bu bireylerin sorumluluk sahibi, empati kurmayı becerebilen, kolay iletişim kurulabilen ve yeniliklere açık olduklarını göstermektedir (Brennan ve Shaver, 1998).
Kaygılı bağlanmada, bireyin kendisini değerli hissetme durumu, birey için ciddi şüpheler doğurmaktadır. Kişinin değerinin diğer bireylerin onaylarına bağlı olduğu görülmektedir. Bu durum bireyde yakınlık için haddinden fazla emek verme zorunluluğu yaratacağı gibi; sevilmeme, reddedilme ihtimallerine karşı olağandan fazla bir hassaslık oluşturabilmektedir. Kaygılı bağlanma stili ile bağlanan bireyler, ilişkilerinde aşırı tetikte olma (hipervijilans) halindedirler. Bu bireyler kendilerini değerli hissedebilmek için hep bir arayış içerisindedirler. Kıskançlık nöbetlerine kapılabilmekte ve duygularını düzenlerken sıkıntı çekebilmektedirler. Bu alandaki çalışmalar, ilişkilerdeki bu işleyişin, kadın bireylerde daha güçlü olduğunu göstermektedir (Brennan ve Shaver, 1998).
Kaçınmacı bağlanmada birey, bağlanma figürlerinin güvensiz ve umursamaz olduklarını düşünmektedir. Bu yüzden yardım amacıyla başkalarına bağlanmak bu bireyler tarafından tercih edilmemektedir. Bu tip bireylerin özgüven değerlerinin düşük olduğu görülmektedir. Ayrıca, samimiyet ve karşılıklı bağımlılıktan rahatsızlık duymaktadırlar. Olumlu bir kendilik görünümü oluşturabilmek amacıyla bağlanma ihtiyaçlarını reddetmeye eğilimli oldukları düşünülmektedir. Sınırlı bir duygu dışavurumları bulunmakta ve diğerlerinden uzakta olmayı tercih etmaktedirler. Bu bireylerin ilişkilerinde düşük haz ve düşük samimiyetten söz edilmektedir. Bu alandaki akademik çalışmalar, ilişkilerdeki bu tarz yapıların erkek bireylerde daha güçlü olduğunu göstermektedir (Brennan ve Shaver, 1998).
Bağlanma kuramına göre bireyin anne ya da birincil bakıcıyla kurduğu bağlanma biçimi, yetişkinlik döneminde ikili ilişkilerine yansımakta ve ilişkilerini olumlu ya da olumsuz yönde etkilemektedir (Hazan ve Shaver, 1987). Dolayısıyla bireyin bağlanma biçimi, çift ilişkilerini de olumlu ya da olumsuz etkilemektedir (Davila, Karney ve Bradbury, 1999). Bu bağlamda, çift ilişkisinin bir boyutu olan cinsel ilişkinin de olumlu veya olumsuz etkilenmesi beklenmektedir.
Küt, D. (2018). Genç Yetişkin ve yetişkin kadınların bağlanma stillerinin Cinsel yaşam kalitesi düzeyleri, cinsel özgüven ve psikolojik belirtileri bakımından incelenmesi. Doktora Tezi, Maltepe Üniverstesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü yayımlanmamış doktora tezi.