DR.DİDEM KÜT
Dr.Öğretim Üyesi
DR.DİDEM KÜT
Dr.Öğretim Üyesi

Blog Post

Kadınlarda Cinsel Özgüven

Haziran 29, 2021 Makaleler
Kadınlarda Cinsel Özgüven

Bireyin kendini cinsel olarak ifade etmesi, cinsel farkındalığa sahip olması, cinsel açıdan özgüvenli olması gibi faktörler bireyin cinsel hayatında önemli bir rol oynamaktadır. Cinsel özgüven, bireylerin cinsel istek ve duygularını istedikleri gibi yaşayabilmeleri, cinsel anlamda kendilerini yeterli seviyede ifade edebilmeleri ve partnerleriyle sağlıklı bir cinsel birlikteliğe sahip olma cesaretini gösterebilmeleri olarak tanımlanmaktadır (Zeanah ve Schwarz, 1996). Snell, Fisher ve Walters (1993) ise cinsel özgüven kavramını; kişinin cinselliği tatmin edici bir şekilde deneyimleme kapasitesine sahip olduğunu kabul etmesi ve kendini bu konuda yeterli hissetmesi olarak tarif etmektedir.
Lauster (2005), bireylerin yeterli düzeyde özgüvene sahip olmalarının cinsel isteklerini karşılayabilmeleri için önemli olduğunu belirtmektedir. Ayrıca, yetersiz özgüvene sahip bireylerin karşıı cinsle konuşurken kaçıınmacı davranışlar sergilediklerini ve cinsel isteklerini ertelemeye eğilimli olduklarını ifade etmektedir. Bu bağlamda, özgüveni düşük bireylerin kendilerini tatmin olmuş hissedebilecekleri bir cinsel hayatı deneyimleyemedikleri düşünülmektedir. Mutsuz olarak tanımlanan evliliklerde eşlerden birisinin ya da her ikisinin özgüven eksikliğinden dolayı cinsel hayatlarının bastırılmış olduğu görülmektedir.
Göknar (2011) ise cinsel özgüveninin ilişkilerde her iki cinsi de tahrik eden bir unsur olduğunu ifade etmektedir. Uyumlu bir cinsel birliktelik için eşler arasında açık bir iletişimin benimsenmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Göknar (2011) cinselliğin çoğu zaman eşlerin birlikte keşfedebilecekleri bir yaşantı olduğuna dikkat çekmektedir. Bu nedenle eşler cinsel ilişki ile ilgili konularda istek, duygu, düşünce ve beklentilerini paylaşmalı ve bunları paylaşma cesaretini gösterebilmelidirler.
Bağlanma literatüründe güvensiz bağlanma stillerinin, özellikle de kaygılı bağlanmanın genel özgüven ile negatif ilişkili olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır (Mikulincer ve Shaver, 2007). Ancak ‘cinsel özgüven’ kavramı hakkında gerek yurt içinde gerekse yurtdışında yürütülen araştırmaların sınırlı olduğu gözlemlenmektedir. Fakat cinsel özgüvenin, bireylerin hayatlarında mutlu olmalarına katkı sağlayabilen etmenlerden biri olan cinsel hayatlarının kalitesine etki eden önemli bir faktör olduğu düşünülmektedir. Brassard ve arkadaşları (2015) tarafından yapılan bir çalışma; düşük cinsel özgüvenin kadınların kaygılı bağlanma ve düşük cinsel hayat kaliteleri arasındaki ilişkide aracı bir faktör olduğunu ortaya koymuştur.
Özellikle kaygılı bağlanma stiline sahip bireyler, sıklıkla cinsel performans kaygısı taşımaktadır (Birnbaum, 2007). Partnerlerini kaybetme ya da memnun edememe kaygısı taşıyan bireylerin, cinsel ilişkileri konusunda da endişeleri artmakta ve kendilerine cinsel anlamda güvenleri azalmaktadır. Bu durum kişilerin cinsel hayatlarına etki etmekte ve kişiler daha kalitesiz bir cinsel yaşama sahip olmaktadırlar (Brassard ve ark., 2015)
Cinsel özgüvenin ayrıca cinsel haz (Menard ve Offman, 2009) ve cinsel işlev bozuklukları (Gates ve Galask, 2001) ile negatif yönlü bir ilişkisi olduğu görülmüştür. Hem kaygılı hem de kaçınmacı bireyler, cinsel ihtiyaçlarını tatmin etme yeteneklerinden emin olamamakla birlikte (Tracy ve ark., 2003), güvenli bağlanan bireylere göre olumsuz cinsel öz şemalara sahiptirler (Shafer, 2001). Ayrıca fiziksel çekiciliklerini daha olumsuz değerlendirmektedirler (Bogaert ve Sadava, 2002). Diğer bir ifade ile cinsel özgüvendeki düşüklük bireylerde cinsel ilişki davranışlarında bazı sorunlara yol açabilmekte ve bunun sonucu olarak da cinsellikten alınacak hazzı da olumsuz etkilemektedir.
Bu anlamda cinsel özgüvenin ve bununla ilgili olabileceği düşünülen cinsel açıdan kendini açığa vurma, cinsel cesaret ve cinsel farkındalık gibi faktörlerin insanların cinsel yaşamında önemli bir yere sahip olduğu düşünülmektedir (Çelik, 2012a). Cinsel özgüven sorunları ve cinsel işlev bozuklukları, bireyin cinsel hayatının dışında kalan alanları da etkileyerek uyum zorluklarına ve duygusal değişimlere sebep olabilmektedir (Bozkurt, 1996). Bu anlamda yaşamın önemli bir kısmını içeren cinsellik ve cinsel hayatta meydana gelen bozukluklar irdelenirken, bireyde oluşan fizyolojik etkilerin yanında duygusal etkilerin de ele alınması gerektiği düşünülmektedir


Küt, D. (2018). Genç Yetişkin ve yetişkin kadınların bağlanma stillerinin Cinsel yaşam kalitesi düzeyleri, cinsel özgüven ve psikolojik belirtileri bakımından incelenmesi. Doktora Tezi, Maltepe Üniverstesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü yayımlanmamış doktora tezi

Write a comment