Kadın Cinselliği



Cinsellik, cinsel doyumu ve iki insanın uyum içerisinde beraberliklerini içeren değer yargıları, sosyal kurallar ve tabularla belirlenmiş, sosyal, geleneksel, biyolojik, psikolojik, ahlaki, dini, kültürel, antropolojik, politik ve ekonomik boyutları olan çok boyutlu özel bir yaşantı olarak tanımlanmaktadır (Ertem ve Sevil, 2009; Gülsün, Aydın ve Gülçat, 2005).
Cinsellik, gelişimin ayrılmaz bir parçası ve temel bir insan gereksinimidir. İnsanoğlunun cinsiyet, cinsel yönelim, cinsel kimlik, toplumsal cinsiyet, erotizm, sevgi ve üremeyi kapsayan temel bir boyutu olan cinsellik, bir durum olmaktan çok çeşitli anatomik, fizyolojik, psikolojik ve sosyokültürel etmenlerin rol oynadığı çok yönlü bir süreçtir (Acar, 2008). Başka bir ifadeyle cinsellik; bireyin emosyonel, mental ve fiziksel olarak dişiliği veya erkekliği deneyimleme ve gösterme becerisi olup, sahip olduğu cinsel organlarının fonksiyonlarını kullanabilmeyi, cinselliği algılama düzeyini ve bunu yaşama ve ifade etme tarzını içermektedir (Kütmeç, 2009).
Mete’ye göre (2008), cinsellik bireyin gelişim dönemlerinden veya önemli yaşam olaylarından sürekli olarak etkilenerek değişim göstermektedir. Bireyin vücudundaki değişiklikler, kendine güven, beden imajı, cinsellik bilgisi, cinsiyet rollerine ilişkin eğilimler, ırk, etnik köken, örf ve adetler, inanışlar, sosyal statü, aile ve sosyal destek grupları, evlilik durumu, meslek ve eğitim düzeyi, aile planlaması bilinci hatta mevcut yasalar; cinselliği ve cinsel sağlığı etkileyebilmektedir (Kütmec,2009).
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre sağlık, sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam iyilik halinde olmaktır (DSÖ, 1948). Cinsel sağlık da genel sağlık açısından toplumu en çok ilgilendiren konulardan biridir. Özellikle kadın cinsel işlevleri, hayatın farklı evrelerinde değişiklik gösterip, gelişim dönemlerinden ve yaşanan deneyimlerden etkilenebilmektedir (Akyüz, 2009).
Kadın cinselliği konusunda ilk temel çalışmaları yapan Masters ve Johnson’a göre cinsel yanıt döngüsü; uyarılma evresi, plato evresi, orgazm evresi, çözülme evresi olarak isimlendirilen dört evreden oluşmaktadır (Masters ve Johnson, 1966). Daha sonrasında plato evresi çıkarılarak cinsel döngü; cinsel istek, uyarılma, orgazm ve çözülme evreleri şeklinde ele alınmaya başlanmıştır (Basson ve ark., 2004).
Cinsel istek evresi: Cinsel aktivite için cinsel fantezi ve cinsel arzunun olması durumudur. Cinsel ilgi, düşünce ve fanteziler; medial preoptik, hipotalamik ve limbik sistemlerle ilişkilidir. Bununla birlikte libidonun uyarılması ve cinsel isteğin devamlılığında androjenler de önemli yer tutmaktadır (Tashbulatova, 2007).
Uyarılma Evresi: Bu faz erotik cevabın başladığını göstermektedir. Genel olarak her iki cinsiyette de temel cevap, pelvik vazokonjesyon ve kaslarda meydana gelen konstrüksiyonlardır (Tunç, 2005). Bu evrede cinsel organlardaki yerel kanlanma artışının yanında genel olarak kan dolaşımı hızlanmakta, memelerdeki büyüme en ileri seviyeye ulaşmaktadır. Uyarılma evresinin sonlarına doğru kaslardaki gerilim kalbin hızlı çarpması, hızlı nefes alıp verme, kan basıncının artması ve anüsü çevreleyen kaslarla kalça kaslarında kasılmalar gözlenmeye başlanmaktadır (Şahin ve ark., 2007). Bu faz boyunca meydana gelen en açık gösterge olan vajinal lubrikasyon, penisin vajinaya girişinin daha kolay ve rahat olmasını sağlamaktadır. Uyarı yetersiz kalır ya da tümüyle sona ererse, birey orgazma ulaşamamakta ve yerini çözülme evresi almaktadır (Kapdağlı, 2009).
Orgazm Evresi: Masters ve Johnson, orgazmı, cinsel uyarı sonucu oluşmuş olan vazokonstrüksiyon ve myotoninin rahatladığı birkaç saniye ile sınırlı evre olarak tanımlamışlardır (Çeri, Yılmaz ve Soykan, 2008; Kapdağlı, 2009). Orgazm süresi genellikle 3-60 saniye sürmektedir. Erkeklerden farklı olarak, bir cinsel birleşmede kadının birden fazla kez orgazm olabileceği bilinmektedir (Mete, 2008).
Çözülme Evresi: Genital organlarda oluşmuş fizyolojik değişikliklerin aynı sırayı takip ederek uyarı öncesi duruma dönmesi, gevşeme dönemidir. Kadınlarda, yeterli uyarıyı yeniden alma durumunda, tekrardan başka bir orgazm evresine girme potansiyeli bulunmaktadır (Çeri, Yılmaz ve Soykan 2008; Kapdağlı, 2009)
Küt, D. (2018). Genç Yetişkin ve yetişkin kadınların bağlanma stillerinin Cinsel yaşam kalitesi düzeyleri, cinsel özgüven ve psikolojik belirtileri bakımından incelenmesi. Doktora Tezi, Maltepe Üniverstesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü yayımlanmamış doktora tezi